İSA
şakirtlerine dahi dedi: Zengin bir adamın bir kâhyası vardı; ve efendisine
malını israf ediyor diye onun için şikâyet ettiler.
2.
Ve o, kâhyayı çağırıp kendisine dedi: Senin hakkında bu işittiğim nedir?
Kâhyalığının hesabını ver; çünkü artık sen kâhyalık edemezsin.
3.
Ve kâhya içinden dedi: Efendim kâhyalığı benden alıyor; ne yapayım? Toprak
kazmağa gücüm yetmez; dilenmekten utanırım.
4.
Kâhyalıktan çıkarıldığım zaman, beni kendi evlerine kabul etsinler diye ne
yapacağımı buldum.
5.
Ve efendisine borçlu olanlardan her birini yanına çağırıp, birincisine dedi:
Efendime ne kadar borçlusun?
6.
Ve o: Yüz bat* zeytin yağı, dedi. Kâhya ona dedi: Senedini al, çabuk oturup
elli yaz.
7.
O zaman bir başkasına: Sen ne kadar borçlusun? dedi. Ve o: Yüz kor* buğday,
dedi. Kâhya ona: Senedini al, ve seksen yaz, dedi.
8.
Efendisi sadakatsiz kâhyayı methetti; çünkü akıllıca davranmıştı; çünkü bu
zamanın oğulları kendi nesline karşı nurun oğullarından daha akıllıdır.
9.
Ve ben size diyorum: Haksızlık mammonu* ile kendinize dostlar edinin de, o
tükendiği zaman, sizi ebedî meskenlere kabul etsinler.
10.
En azda sadık olan çokta dahi sadıktır; en azda sadakatsiz olan çokta dahi
sadakatsizdir.
11.
İmdi haksız mammonda sadık olmadığınız halde, gerçek serveti size kim emniyet
eder?
12.
Başkasının şeylerinde sadık olmadığınız halde, kendinizin olanı size kim verir?
13.
Hiç bir hizmetçi iki efendiye hizmet edemez; çünkü ya birinden nefret eder,
ötekini sever; yahut birini tutar, ötekini hor görür. Siz Allaha ve mammona
hizmet edemezsiniz.
*
Tartılar ve ölçüler cetveline bak.
* Zenginlik.
14.
Ve Ferisiler, ki parayı severler, bunların hepsini işitip İsa ile
eğleniyorlardı.
15.
İsa da onlara dedi: Siz insanların gözünde kendinizi suçsuz çıkaran
adamlarsınız; fakat Allah yüreğinizi bilir; çünkü insanlar arasında iyi olan
şey Allah indinde menfurdur.
16.
Şeriat ve peygamberler Yahyaya kadar idi; o zamandan beri, Allahın melekûtu
müjdeleniyor, ve herkes ona zorla giriyor.
17.
Fakat gökle yerin geçmesi, şeriatin bir noktasının düşmesinden daha kolaydır.
18.
Karısını boşıyan, ve bir başkası ile evlenen her adam zina eder; ve bir kocanın
boşadığı ile evlenen zina eder.
19.
Zengin bir adam vardı, ve o erguvanî ile ince keten giyip her gün zevk ederek
yer, içerdi;
20.
ve Lazar denilen bir fakir, yara ile dolu olup zengin adamın sofrasından düşen
kırıntılarla doyurulmak istiyerek, onun kapısına yatırılırdı;
21.
hattâ köpekler gelip onun yaralarını yalarlardı.
22.
Ve vaki oldu ki, fakir öldü, ve melekler tarafından İbrahimin kucağına
götürüldü; ve zengin de ölüp gömüldü.
23.
Ölüler diyarında, azap içinde olarak, gözlerini kaldırdı, uzakta İbrahimi ve
kucağında olan Lazarı gördü.
24.
Ve feryat edip dedi: Ey İbrahim baba, bana acı, Lazarı gönder de, parmağının
ucunu suya batırsın, benim dilimi serinletsin; zira ben bu alevde azap
çekiyorum.
25.
Fakat İbrahim dedi: Ey oğul, sen yaşarken iyi şeylerini aldığını, ve Lazarın
ayni suretle kötü şeyleri aldığını an; fakat o şimdi burada teselli ediliyor,
ve sen azap çekiyorsun.
26.
Bunların hepsinden başka, buradan size geçmek istiyenler geçemesinler, ve
oradan bize hiç kimse geçmesin diye, sizinle bizim aramıza büyük bir çukur
konulmuştur.
27.
Ve o dedi: Öyle ise, ey baba, sana yalvarırım, onu babamın evine gönder;
28.
çünkü beş kardeşim var ki, onlar da bu azap yerine gelmesinler diye şehadet
etsin.
29.
Fakat İbrahim dedi: Musa ile peygamberleri var; onları dinlesinler.
30.
Ve o dedi: Hayır, İbrahim baba; fakat ölülerden biri onlara giderse, tövbe
ederler.
31.
Ve İbrahim ona dedi: Eğer Musayı ve peygamberleri dinlemiyorlarsa, ölülerden biri
kalksa bile onlar kanmaz.