VE
İsa şakirtlerine dedi: Tökezlerin gelmemesi olamaz; fakat vay o adama ki, onun
vasıtası ile gelir!
2.
Bu küçüklerden birini sürçtürmekten ise, boynuna bir değirmen taşı takılıp
denize atılması kendisi için kârlı olur.
3.
Sakının; eğer kardeşin suç işlerse, onu azarla; eğer tövbe ederse, ona bağışla.
4.
Eğer sana karşı günde yedi kere suç işler, ve yedi kere: Tövbe ederim, diyerek,
sana dönerse, ona bağışlıyacaksın.
5.
Ve resuller Rabbe: İmanımızı artır, dediler.
6.
Ve Rab dedi: Eğer bir hardal tanesi kadar imanınız olsaydı, siz bu dut ağacına:
Kökünden sökül, denizin içine dikil, der idiniz, ve size itaat ederdi.
7.
Fakat sizden kim var ki, çift süren yahut çobanlık eden bir hizmetçisi olup da,
tarladan eve gelince, ona: Hemen gel, sofraya otur, der;
8.
fakat ona: Akşam yiyeceğimi hazırla, kuşan, ve ben yiyip içinciye kadar, bana
hizmet et; ondan sonra sen yer içersin, demez mi?
9.
Hizmetçiye emrettiği şeyleri yaptığından dolayı ona teşekkür eder mi?
10.
Siz de böylece, size emredilen bütün şeyleri yaptığınız zaman: Biz faidesiz
kullarız; bize borç olanı yaptık, diyin.
11.
Ve vaki oldu ki, Yeruşalime giderken, İsa Samiriye ve Galile sınırı boyunca
geçiyordu.
12.
Ve köyün birine girerken, cüzamlı on adam, uzakta durarak, onu karşıladılar;
13.
ve onlar: Ey Üstat İsa, bize acı! diye çağırdılar.
14.
İsa onları görünce kendilerine dedi: Gidin, kendinizi kâhinlere gösterin. Ve
vaki oldu ki, onlar giderken, temiz oldular.
15.
Onlardan biri, iyi olduğunu görüp, yüksek sesle Allaha hamdederek, geri döndü;
16.
ve teşekkür edip İsanın ayaklarına kapandı; ve o, bir Samiriyeli idi.
17.
İsa cevap verip dedi: On kişi de temizlenmedi mi? Dokuzu nerede?
18.
Bu yabancıdan başka, Allaha hamdetmek için geri dönen olmadı mı?
19.
Ve İsa ona dedi: Kalk, git; imanın seni kurtardı.
20.
Ferisiler tarafından, Allahın melekûtu ne vakit gelir, diye İsaya sorulduğu
zaman, onlara cevap verip dedi: Allahın melekûtu gözle görülerek gelmez;
21.
ne de: İşte burada! yahut: Orada! diyeceklerdir; çünkü işte, Allahın melekûtu
içinizdedir.
22.
İsa şakirtlere dedi: Günler gelecek ki, o zaman İnsanoğlunun günlerinden birini
görmeği diliyeceksiniz, ve görmiyeceksiniz.
23.
Ve size: İşte, orada! İşte, burada! diyecekler; gitmeyin, ve onların arkasından
koşmayın;
24.
zira gökün altında, şimşek bir yanda çakıp gökün obir yanına kadar aydınlattığı
gibi, İnsanoğlu da kendi gününde böyle olacaktır.
25.
Fakat önce ona çok şeyler çekmek, ve bu nesil tarafından reddolunmak gerek.
26.
İnsanoğlunun günlerinde de, Nuhun günlerinde olduğu gibi olacaktır.
27.
Nuhun gemiye girdiği güne kadar, yerler, içerler, evlenirler, kocaya
verilirlerdi; ve tufan geldi, hepsini helâk etti.
28.
Lûtun günlerinde de böyle oldu; yerler, içerler, satın alırlar, satarlar,
dikerler, bina ederlerdi;
29.
fakat Lût Sodomdan çıktığı gün, gökten ateş ve kükürt yağdı, ve hepsini helâk
etti;
30.
İnsanoğlunun göründüğü gün de böyle olacaktır.
31.
O günde, kendisi damın üzerinde, ve eşyası evin içinde olan adam, onları almak
için aşağı inmesin; böylece tarlada olan da geri dönmesin.
32.
Lûtun karısını* hatırlayın.
33.
Her kim canını kurtarmağa çalışırsa, onu zayedecektir; fakat kim canını
zayederse, onu yaşatacaktır.
34.
Size diyorum: O gece bir yatakta iki kişi bulunacak; biri alınacak, obiri
bırakılacak.
35.
Birlikte değirmen çeken iki kadın olacak; biri alınacak, obiri bırakılacak.*
*Bazı
muteber eski metinlerde 36 ıncı
âyet ilâve olunmuştur:
36.
Tarlada iki adam olacak, biri alınacak,
obiri bırakılacaktır. Bak, Matta 24:40.
37.
Ve onlar cevap verip İsaya: Nerede, ya Rab? dediler. İsa onlara: Leş nerede
ise, kartallar da orada toplanacaklar, dedi.
*Tekvin
19:26.